- giyinip kuşanmak
- to dress up, to dress oneself up, to prink oneself up, to spruce oneself up, to doll oneself up
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
giyinip kuşanmak — özenle giyinmek Kocam bana karşı iyi davranıyor, benim de şık kadınlar gibi giyinip kuşanmamı, boyanmamı istiyordu. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
donanmak — nsz 1) Giyinip kuşanmak, süslenmek 2) le Yayılıp kaplanmak Baharda ağaçlar çiçeklerle donandı. 3) le Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek Bu gördüğünüz yol şenlik gecesi gibi ardı arası kesilmez sıra sıra otomobillerin fenerleriyle donanırdı … Çağatay Osmanlı Sözlük
giyinmek — nsz 1) Kendi üzerine giymek Koltukta çok mükellef giyinmiş ve çok güzel bir kadın oturuyor. P. Safa 2) de Giysiyi belli bir yerden almak veya belli bir yerde diktirmek Hepsi terzi Mir de giyinirlerdi. Ö. Seyfettin 3) e, mec. Ağır bir söze veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısarak — sf., ğı, hlk. 1) Biraz kısa, kısaca Kısarak boylu, kara kuru Nadir Hanım ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş bir hanım var. M. Ş. Esendal 2) zf. Kısa süreli Giyinip kuşanmak, nişanları takmak, süslenmek de başkaları görsün diyedir.… … Çağatay Osmanlı Sözlük